İzleyiciler

1 Ocak 2015 Perşembe

Berbat Süleyman!..


"Hayatta sendelemek, tökezlemek ve düşmek de vardır" Bu cümleyi  ak saçlı  bir ihtiyar  söylüyorsa eğer bu sözü  dikkate almak gerektiğini söylemek isterim. Her an her şey olabilir. Beklemediğimiz süprizlerle karşılaşabiliriz. Herşey yolunda giderken sendelemek ve düşmek aslında ilahi bir uyarıdır bize. Bunun için sağlığımızı, işimizi, derslerimizi çeketmemiz gerekir. Her şey iyiyken ve iyiye giderken bile otokontrol içinde olmalı, sağlamasını yapmalı ve  kendimizi bu konuda güncellemeliyiz. Önümüze çıkabilecek, bizi tökezletip düşürebilecek bütün olumsuzluklara  karşı önceden maddi ve manevi tedbirleri alabilmeliyiz. Ak saçlı ihtiyarlarla istişare içinde olmalı,  onların sözlerine önem vermeli ve tecrübelerine güvenmeliyiz.

Her şey  hayatımızda iyi başladığı gibi iyi sürmeyebilir de. Açıkçası bunun bir çok örneklerine de şahit oluruz. Hatta bu örneklerin bir çoğu, darbı mesel gibi anlatılır da, nedense bir türlü bundan ibret almayız. Nasihat dinlemeye bile tahammülümüz yoktur. İlla başımıza bir musibet gelecek ki, acı tecrübeyi bizzat biz de yaşamış olacağız.  "Bir musibet bin nasihattan evladır" sözü boşuna söylenmemiş olsa gerek. Nedense aklımız doğru olanı kabul eder de, doğru olanı yapmayız.Sonuç olarak  inatla nefsimize uyar, irademizi ipotek altına alırız. Sendeleriz, tökezleriz, düşeriz. Hatta üstübaşımızı temizleyip, bir yere dayanarak kalkmayı, tekrar yolumuza devam etmeli  bilemeyiz.

Bazen ne yaparsak, ne tür tedbir alırsak alalım, beklentilerimiz bizim istediğimiz gibi olmaz ve gerçekleşmeyebilir. Bizim tedbirimiz,  gücümüz ve birikimimiz kadardır. Başa gelecek her ne olursa olsun "Bunda da bir hayır vardır" deyip geçeriz belki ama, içine düştüğümüz bu duruma da çok üzülürüz ve derinden sarsılırız. Böyle durumlarda en büyük dayanağımız, bizi anlayan ve her zaman bizim yanımızda olan ailemiz, eşimiz, dostumuz, arkadaşlarımız, hocalarımız ve ak saçlı ihtiyarlarımızdır.

Lise talebesi iken, bir matematik hocamız vardı bizim. Amiyane bir tabirle  "Tecrübe hayatta yenen kazıkların bileşkesi" diyerek cebirin püf noktalarını anlatırdı bize. Israrla cebirdeki eksi işaretin berbatlığından söz ederdi bize. Eksi işareti bir parantezin önüne geldiği zaman, bütün işaretleri değiştirme gibi önemli bir özelliği vardı. Parantez içindeki ne kadar işlem varsa, bu işlemlerin  bütün artılarını eksi, eksilerini de artı yapıyordu. Bu eksi işareti bir nevi kabadayı gibiydi. Eksi işareti cebirde cebren işlevini sürdürüyordu. Kulağımızda küpe olsun diye, cebirdeki eksi işaretinin adını "Berbat süleyman" koymuştu hocamız. Biz de hayatımız boyunca kazık yememek için, ak saçlı hocalarımıza inanır ve güveniriz hayatımız boyunca. Onların tecrübelerinden doğal olarak yararlanırız da. Onun için her an karşımıza bir "Berbat Süleyman" çıkabilir ihtimaline karşı da, tedbirimizi almalı ve "Berbat Süleyman"larla karşılaştığımızda onlara pabuç bırakmamalıyız aslında.

Profösör

Hiç yorum yok:

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...